Ali’nin hikayesi
Ali güzel bir bahar mevsiminde güneşin hafif yakıcılığı altında yolda yürürken bir yandan elindeki meyve suyunu içiyor, aynı zamanda aldığı sandviçin keyfini çıkarıyordu. Neredeyse günlük rutiniydi bu. Her gün işe aynı güzergahtan gidiyordu. Yolda yürüdüğü on beş dakikalık sürede esnaf arkadaşlarına selam veriyor, işe vardığı sıralardaysa çoktan karnını doyurmuş hatta çöplerini çöp konteynerının yanında bulunan çöp dağına atmış oluyordu. Ancak bu sefer farklı bir şeyler vardı. Tam çöpünü atmak üzereyken kafasını kaldırıp baktığında denizin üzerini kaplayan çamur rengini gördü. Kendi kendine bunun geçici bir durum olduğunu düşünerek çöpünü bırakıp ofise geçti. O günlerde herkesin merak ettiği durumu uzmanlar müsilaj namı diğer deniz salyası olarak adlandırıyorlardı.
Durumun çok ciddi olduğunu ve eğer sorunlar düzeltilmezse Marmara denizinin yok olacağını söylüyorlardı.
Bu kitabın adı, Hatıralarla Marmara / Basım Yılı: 2082
Eğer böyle giderse o yıllara geldiğimizde böyle kitaplar okuyacağız. Geriye sadece güzel anılar ve hikayeler kalacak. Bu sadece Marmara için değil, tüm toplum ve dünyamız için geçerli.
Güzellikleri özlemek zorunda kalmayalım.
